Mezhebimizi nasıl öğreniriz
Hem / Kultur, Media & Underhållning / Mezhebimizi nasıl öğreniriz
Sorulan mes'ele hakkında Kur'an'da ve hadîste hüküm bulamazlarsa, o mes'elede ictihâd edip mes'eleyi açıklığa kavuşturuyorlardı. Özellikle de kısa bir zamanda bitirmek istiyorsanız bu çok uzun zamanınızı alır ve bazen asıl sözcüğü değil de sesi ezberlersiniz. (Ezberleme işini bitirdiğiniz zaman ezberden okumanın tadını çıkarabilirsiniz.)
25.
Çünkü, onların maksadı, ibadetlerin doğru yapılmasının şartlarını ve şekillerini bildirmekti. Ey semâvât ve arzın yaratıcısı, celâlin ve yüzün nuru hakkı için kitabınla gözlerimi nurlandırmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimi yarmanı, göğsümü ferahlatmanı, bedenimi yıkamanı istiyorum. celâlin hakkı için, yüzün nuru hakkı için kitabını bana öğrettiğin gibi hıfzına da kalbimi icbâr et.
Şâfiîler ise, haber-i vâhidi kabûl eder ve onu Kıyâs'a tercih ederler. Kur'ân-ı kerim ve hadis-i şerifleri bize açıklayan büyük din âlimleri de vardır.
“Böyle âlimlere lüzum var mı? Bu olaylar Hz. Osman’ın yumuşak huyluluğunun kötüye kullanılmasından kaynaklanan olaylar olarak başlamakla kalmadı başka fitnelerin, nifakın hapsedildiği yerlerin de kapısını açtı ve olanca fitne, nifak, fesad ortalığa yayıldı.
Bütün ayetler aynı değildir. Beşinci vazife; ehliyetli bir hafız efendiden tecvid üzere Kur’ân-ı Kerim okumalarını ve namaz surelerini öğrenmelerini temin etmek lâzımdır.
Sallallahu aleyhi vesellem efendimiz buyuruyor: –Kur’ân-ı Kerim okuyanın anne ve babasının başına yarın kıyamet günü nurdan taçlar koyarlar. Kendinizi küçük adımlarla motive edin.
Kur’ân, kıyamete kadar herşeyi açıklayıcı bir ki-tab olarak gönderildiğine göre taşıdığı hükümlerin belirli zamanlarla sınırlı olmadığı, olaylar ve eşyanın gerçeği ile ilgili doğrulan ta’lim ettiğine göre her zaman geçerliğe sahib bulunduğu, o asır, bu asır demeden tüm zamanı kapsayıcı hükümlerin sahibi bulunduğu bir gerçektir. Onun vefatına kadar İslâm geniş çapta başka din.
Bu sebeble Müslüman olan hiçkimse «Allah’tan başka Allah (İlah) tanımamak» durumundadır. Birinci ayet okutulurken (إِنَّ)deki tutma, (الَّذِينَ)deki (ذ) harfinin yerinden okutulması ve meddinin bir elif olması, (كَفَرُوا)daki (ر) kalın, (سَوَآء)deki med ölçüsü, (عَلَيْهِمْ أ)deki izhâr, (ءَ أَنْذَرْتَهُمْ)deki ihfâ (ر) kalın, (أَمْ لَمْ تُ)deki izhârlar, (تُنْذِرْهُمْ)deki ihfâ (ر) ince, (لاَ يُؤْمِ)deki (ء) , (نُونَ)daki vakıf… Bunların hepsine gereken dikkat ve önem gösterilmelidir.
Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden öğrenilir.”
Görülüyor ki, tefsir okumak farz-ı kifayedir. sâlikleriyle mufaatab oldu denilemez.
Hz.
Bir ayet ezberleyin, sonra da onu birkaç kere tekrarlayın. Bu ise ancak otoriteye tâbi olmakla sağlanabilir. dedi, geçmişte dört beş âyet ancak öğrenebiliyordum. Allah’ın Eli’ mes’elesi ve benzerlerinde olduğu gibi. Ve her sonradan uydurulan şey (bid'at) de delâlettir, sapıklıktır."
İnançla ilgili olan bid'atlar, îtikadî bid'atlardır.